Petrol fiyatları çakıldı! Küresel ekonomik büyüme görünümü kötü, Federal Rezerv (FED) bu yıl Haziran'da faiz indirimine gidecek mi?
Ham petrol fiyatlarında büyük bir olay yaşandı! OPEC+ üyesi ülkelerin ham petrol üretimini artırmasının etkisiyle, bugün sabah açılışta Brent ham petrol vadeli işlemleri bir ara %4,6 düşerek varil başına 58 dolara yaklaştı; WTI ham petrol vadeli işlemleri de bir ara %5 düşerek 56 doların altına geriledi. Uluslararası ham petrol fiyatlarının çılgınca düşmesi, küresel ekonomi için pek de iyi bir durum değil. Tabii ki, bu seferki ham petrol fiyatlarındaki düşüş esasen ham petrol arzının artacağı beklentisinden kaynaklanıyor. Ancak aslında, talep tarafı açısından, mevcut ham petrol talebinde belirgin bir yükseliş gözlemlenmedi ve ayrıca talep daralması belirtileri de mevcut. Bunun kaynağı, ABD'nin öncülüğündeki büyük tüketim ekonomilerinin ekonomik büyümenin yavaşladığı hatta stagflasyon belirtilerinin görüldüğü bir duruma girmesidir. Petrol fiyatlarının düşmesi, enflasyonu baskı altına almak için kesinlikle iyi bir şey, ancak bu durum esas olarak enflasyon seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde kendini gösteriyor. "Doğu Büyük" gibi bir üretim ülkesi için ise, petrol fiyatlarının sürekli düşmesi, ekonominin pasif bir "deflasyon" durumuna girmesine yol açacak ve bu da Tüketici Fiyat Endeksi'nin (CPI) artışını ve büyük tüketim endüstrisinin canlanmasını olumsuz etkileyecek, dolayısıyla makroekonomik büyümeyi etkileyecektir. Bu sefer uluslararası petrol fiyatlarının düşmesi, Trump'ın Suudi Arabistan'a baskı yapmasının bir faktörü de var; amacı, ABD'deki enflasyon seviyesini düşürmek ve Federal Rezerv'i (FED) erken faiz indirimine teşvik etmektir. Trump, FED Başkanı Powell'a defalarca açıkça çağrıda bulunarak, faiz indirim stratejisini bir an önce başlatmasını istedi; ancak Powell şu anda ABD ekonomisinin büyük bir sorunu olmadığını düşünüyor, özellikle de gümrük savaşının etkisi altında, ABD'deki enflasyon beklentileri güçleniyor ve şu anda faiz indirimine uygun bir durum yok. Aslında, makroekonomik açıdan bakıldığında, bu yılın ilk çeyreğinde ABD GSYİH'sında bir daralma yaşandı, bunun kısmen ithalat dalgalanmalarıyla ilgili olduğu ve bu elbette gümrük vergisi savaşlarıyla bağlantılı. Ancak şu anda işletmelerin stokları bir süre daha sürdürülebilir durumda, bu gümrük vergisi savaşlarının getirdiği olumsuz etkileri uygun bir şekilde geciktirecek. Ayrıca, bu yıl Nisan ayında ABD'nin tarım dışı verileri belirgin şekilde beklentilerin üzerinde geldi, bu da yerel işsizlik oranının hala düşük seviyelerde sürdüğünü gösteriyor ve faiz indirim beklentileri azalıyor. Son dönemdeki CME verilerinin tahminlerine göre, bu yıl Mayıs ayında Federal Rezerv (FED) faiz oranlarını sabit tutma olasılığı %94.4'e ulaşırken, Haziran ayında toplamda 25 baz puanlık bir faiz indirimine gitme olasılığı yaklaşık %65.5 civarında. Piyasa genel olarak Haziran'dan itibaren faiz indirimine gidileceğine bahis yapıyor, ancak şu anda bu olasılık çok yüksek sayılmaz, sonuçta tahmin edilen olasılık henüz %80'in üzerine çıkmadı. Uluslararası büyük yatırım bankası Goldman Sachs'ın tahminlerine göre, Goldman Sachs, bu yılın Haziran ayından itibaren Federal Rezerv'in (FED) üst üste 3 kez, her seferinde 25 baz puan indirim yapacağını öngörüyor. Morgan Stanley ise, Haziran'dan önce bir kez indirim yapılacağını tahmin ediyor, ancak sonraki durumu bekleyip göreceklerini belirtiyor. Açıkça görülüyor ki, bu kez Goldman Sachs'ın indirim tahminleri daha agresif. Bu sefer uluslararası petrol fiyatlarının çılgınca düştükten sonra, eğer Mayıs ayındaki petrol fiyatları düşük ve dalgalı bir düşüş trendini sürdürebilirse, o zaman Haziran ayında, ABD'deki enflasyon oranının daha da düşmesi bekleniyor; o zamanki veriler, Federal Rezerv'in faiz indirimine destek sağlayabilir. Ayrıca, bu yılın Haziran ayında ABD tahvillerinin yaklaşık 6.5 trilyon dolarlık bir boyutunun vadesi dolacak, şu anda 10 yıllık ABD tahvili getiri oranı hala %4.31 civarında yüksek kalmakta ve bu, ABD'nin mali baskısı için hala büyük bir yük. Federal Rezerv (FED), ABD tahvillerini kurtarmak için faiz oranlarını düşürerek ABD tahvili getirilerini azaltmalı, böylece ABD tahvillerinin kredibilitesini ve likiditesini sağlamalıdır; bu, Trump'ın Federal Rezerv'den faiz oranlarını düşürmesini tekrar tekrar istemesinin temel nedeni olmalıdır. Ayrıca, Nisan ayında uluslararası altın fiyatları hızlı bir yükseliş gösterdi, bu arada ABD tahvillerinin fiyatları büyük bir düşüş yaşadı, bu da ABD tahvillerinin riskten korunma değeri ve likiditesine ciddi şekilde zarar verdi. ABD tahvillerinin varlık riskten korunma değerini ve likiditesini korumak için, ilerleyen süreçte Wall Street'in uluslararası altın fiyatlarını düşürmek için sermaye gücünü çılgınca kullanması ve bazı fonların ABD tahvillerini alması bekleniyor. Eğer Mayıs ayında uluslararası altın fiyatları ile uluslararası petrol fiyatlarının trendi benzer şekilde sürekli bir düşüş yaşarsa, o zaman sonraki Federal Rezerv'in (FED) faiz indirimleri mantıksal bir sonuç olacaktır. Yukarıdaki analizden yola çıkarak, yazar, Federal Rezerv (FED)'in bu yılın Haziran ayında faiz indirme olasılığının %80'in üzerinde olması gerektiğini düşünüyor. Nihayetinde, mevcut zaman diliminde, Federal Rezerv (FED)'in en büyük görevi Amerikan tahvillerini kurtarmaktır. Amerikan tahvillerinin kredibilitesi çökerse, doların uluslararası kredisi mutlaka büyük ölçüde zarar görecektir, bu da dolara global egemenliği açısından doğrudan tehdit oluşturacaktır. Federal Rezerv (FED) faiz indiriminden sonra, bizim merkez bankamızın da büyük olasılıkla hızlı bir şekilde takip edeceği. Bizde "zamanlama" ile faiz indirimini neredeyse altı aydır konuşuyoruz, bir kez gerçekleştirdiğinde, o zaman sermaye piyasasında büyük bir tepki olma ihtimali var, piyasanın önemli gösterge noktası ise aracı kurumlar olacak, yatırımcılar bekleyip görebilir. #Üst üç Asya Ben seni seviyorum🥰
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
Petrol fiyatları çakıldı! Küresel ekonomik büyüme görünümü kötü, Federal Rezerv (FED) bu yıl Haziran'da faiz indirimine gidecek mi?
Ham petrol fiyatlarında büyük bir olay yaşandı! OPEC+ üyesi ülkelerin ham petrol üretimini artırmasının etkisiyle, bugün sabah açılışta Brent ham petrol vadeli işlemleri bir ara %4,6 düşerek varil başına 58 dolara yaklaştı; WTI ham petrol vadeli işlemleri de bir ara %5 düşerek 56 doların altına geriledi. Uluslararası ham petrol fiyatlarının çılgınca düşmesi, küresel ekonomi için pek de iyi bir durum değil.
Tabii ki, bu seferki ham petrol fiyatlarındaki düşüş esasen ham petrol arzının artacağı beklentisinden kaynaklanıyor. Ancak aslında, talep tarafı açısından, mevcut ham petrol talebinde belirgin bir yükseliş gözlemlenmedi ve ayrıca talep daralması belirtileri de mevcut. Bunun kaynağı, ABD'nin öncülüğündeki büyük tüketim ekonomilerinin ekonomik büyümenin yavaşladığı hatta stagflasyon belirtilerinin görüldüğü bir duruma girmesidir.
Petrol fiyatlarının düşmesi, enflasyonu baskı altına almak için kesinlikle iyi bir şey, ancak bu durum esas olarak enflasyon seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde kendini gösteriyor. "Doğu Büyük" gibi bir üretim ülkesi için ise, petrol fiyatlarının sürekli düşmesi, ekonominin pasif bir "deflasyon" durumuna girmesine yol açacak ve bu da Tüketici Fiyat Endeksi'nin (CPI) artışını ve büyük tüketim endüstrisinin canlanmasını olumsuz etkileyecek, dolayısıyla makroekonomik büyümeyi etkileyecektir.
Bu sefer uluslararası petrol fiyatlarının düşmesi, Trump'ın Suudi Arabistan'a baskı yapmasının bir faktörü de var; amacı, ABD'deki enflasyon seviyesini düşürmek ve Federal Rezerv'i (FED) erken faiz indirimine teşvik etmektir. Trump, FED Başkanı Powell'a defalarca açıkça çağrıda bulunarak, faiz indirim stratejisini bir an önce başlatmasını istedi; ancak Powell şu anda ABD ekonomisinin büyük bir sorunu olmadığını düşünüyor, özellikle de gümrük savaşının etkisi altında, ABD'deki enflasyon beklentileri güçleniyor ve şu anda faiz indirimine uygun bir durum yok.
Aslında, makroekonomik açıdan bakıldığında, bu yılın ilk çeyreğinde ABD GSYİH'sında bir daralma yaşandı, bunun kısmen ithalat dalgalanmalarıyla ilgili olduğu ve bu elbette gümrük vergisi savaşlarıyla bağlantılı. Ancak şu anda işletmelerin stokları bir süre daha sürdürülebilir durumda, bu gümrük vergisi savaşlarının getirdiği olumsuz etkileri uygun bir şekilde geciktirecek. Ayrıca, bu yıl Nisan ayında ABD'nin tarım dışı verileri belirgin şekilde beklentilerin üzerinde geldi, bu da yerel işsizlik oranının hala düşük seviyelerde sürdüğünü gösteriyor ve faiz indirim beklentileri azalıyor.
Son dönemdeki CME verilerinin tahminlerine göre, bu yıl Mayıs ayında Federal Rezerv (FED) faiz oranlarını sabit tutma olasılığı %94.4'e ulaşırken, Haziran ayında toplamda 25 baz puanlık bir faiz indirimine gitme olasılığı yaklaşık %65.5 civarında. Piyasa genel olarak Haziran'dan itibaren faiz indirimine gidileceğine bahis yapıyor, ancak şu anda bu olasılık çok yüksek sayılmaz, sonuçta tahmin edilen olasılık henüz %80'in üzerine çıkmadı.
Uluslararası büyük yatırım bankası Goldman Sachs'ın tahminlerine göre, Goldman Sachs, bu yılın Haziran ayından itibaren Federal Rezerv'in (FED) üst üste 3 kez, her seferinde 25 baz puan indirim yapacağını öngörüyor. Morgan Stanley ise, Haziran'dan önce bir kez indirim yapılacağını tahmin ediyor, ancak sonraki durumu bekleyip göreceklerini belirtiyor. Açıkça görülüyor ki, bu kez Goldman Sachs'ın indirim tahminleri daha agresif.
Bu sefer uluslararası petrol fiyatlarının çılgınca düştükten sonra, eğer Mayıs ayındaki petrol fiyatları düşük ve dalgalı bir düşüş trendini sürdürebilirse, o zaman Haziran ayında, ABD'deki enflasyon oranının daha da düşmesi bekleniyor; o zamanki veriler, Federal Rezerv'in faiz indirimine destek sağlayabilir.
Ayrıca, bu yılın Haziran ayında ABD tahvillerinin yaklaşık 6.5 trilyon dolarlık bir boyutunun vadesi dolacak, şu anda 10 yıllık ABD tahvili getiri oranı hala %4.31 civarında yüksek kalmakta ve bu, ABD'nin mali baskısı için hala büyük bir yük. Federal Rezerv (FED), ABD tahvillerini kurtarmak için faiz oranlarını düşürerek ABD tahvili getirilerini azaltmalı, böylece ABD tahvillerinin kredibilitesini ve likiditesini sağlamalıdır; bu, Trump'ın Federal Rezerv'den faiz oranlarını düşürmesini tekrar tekrar istemesinin temel nedeni olmalıdır.
Ayrıca, Nisan ayında uluslararası altın fiyatları hızlı bir yükseliş gösterdi, bu arada ABD tahvillerinin fiyatları büyük bir düşüş yaşadı, bu da ABD tahvillerinin riskten korunma değeri ve likiditesine ciddi şekilde zarar verdi. ABD tahvillerinin varlık riskten korunma değerini ve likiditesini korumak için, ilerleyen süreçte Wall Street'in uluslararası altın fiyatlarını düşürmek için sermaye gücünü çılgınca kullanması ve bazı fonların ABD tahvillerini alması bekleniyor.
Eğer Mayıs ayında uluslararası altın fiyatları ile uluslararası petrol fiyatlarının trendi benzer şekilde sürekli bir düşüş yaşarsa, o zaman sonraki Federal Rezerv'in (FED) faiz indirimleri mantıksal bir sonuç olacaktır.
Yukarıdaki analizden yola çıkarak, yazar, Federal Rezerv (FED)'in bu yılın Haziran ayında faiz indirme olasılığının %80'in üzerinde olması gerektiğini düşünüyor. Nihayetinde, mevcut zaman diliminde, Federal Rezerv (FED)'in en büyük görevi Amerikan tahvillerini kurtarmaktır. Amerikan tahvillerinin kredibilitesi çökerse, doların uluslararası kredisi mutlaka büyük ölçüde zarar görecektir, bu da dolara global egemenliği açısından doğrudan tehdit oluşturacaktır.
Federal Rezerv (FED) faiz indiriminden sonra, bizim merkez bankamızın da büyük olasılıkla hızlı bir şekilde takip edeceği. Bizde "zamanlama" ile faiz indirimini neredeyse altı aydır konuşuyoruz, bir kez gerçekleştirdiğinde, o zaman sermaye piyasasında büyük bir tepki olma ihtimali var, piyasanın önemli gösterge noktası ise aracı kurumlar olacak, yatırımcılar bekleyip görebilir.
#Üst üç Asya Ben seni seviyorum🥰